Japon Üretim Modelinin Temel Kavramları
Yayın tarihi: 02.02.2012
Tam Zamanında Üretim Sistemi Tam zamanında üretim sistemi ilk kez Japon Toyota firması tarafından geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Zaman içinde bu sistem tüm dünyada kabul görmüştür. Sistemin temeli sıfıra yakın stokla üretim stratejisine dayanmaktadır. Sistem, artan rekabet ortamında kesintisiz üretimi mümkün kılmakta ve stok maliyetini ortadan kaldırmaktadır. Bu durum üretimi biraz daha basitleştirmekle beraber kalite ve verimliliği de artırmaktadır. Tam zamanında üretim sisteminin temel ilkesi arka birimlerin daha ön plana geçirilmesi ve gerekli birimlerin oluşturulması, oluşturulan birimlerin de verimliliklerinin üst düzeyde olmasıdır. Sistemde ihtiyaç duyulan mamul veya parçalar en uygun zamanda ve gerekli miktarda üretilmeye çalışılır. Ayrıca sistemde öne çıkan birimler, ne zaman ve ne miktarda üretim yapılacağını önceden planlamaktadır.(Acar,1992,ss:7-8) Sistemde diğer önemli bir nokta da satış/hizmet faaliyetleri ile tedarikçilerin senkronize olması ve tam zamanında satın alma sisteminin çalışmasıdır. Bunun sonucunda üretimde gereksiz israf yok olacak ve maliyetlerde önemli bir düşüş kaydedilecektir. Ayrıca gereksiz zaman kayıpları da yaşanmayacaktır. Sistemin uygulanmasıyla beraber esnek uzmanlaşma sağlanacak ve üretim bandında ayrıca bir kalite kontrol mekanizması da gelişecektir. Bununla beraber talepteki dalgalanmalar çok yakından takip edilmeli, gerekli değişiklikler esnek üretim metotları ile gereken zamanlarda yapılabilmelidir. (Tanış, 1992, ss:99-108) Üretim sürecinde, esnek uzmanlaşma sayesinde hatalı mal üretimi azalmakta ve motivasyon artırılmaktadır. Bununla beraber iş doyumunda da bir artış gözlemlenmektedir.. Tam zamanında üretim sistemi küçük ölçekli işletmelerde daha kolay uygulanmakta ve uyum süreci daha kısa olmaktadır. (Tavmergen, 1998, ss:94-97) Kalite Çemberleri Firmalarda işçilerin kendi hareket alanları, asıl olarak üretimin yapıldığı yerlerdir. Bu alanlardaki çalışanlar, yapılacak işler için bir takım iyileştirmeleri kendi kararları doğrultusunda yapabilirler. Bunun için 8-10 kişiden oluşan küçük takımlar kurarak ve periyodik toplantılar yaparak projeler üretebilirler ve de verimliliklerini artırabilirler. Bu durum çalışanların şirketleriyle kendilerini özdeşleştirmelerini sağlar ve paralelinde iş doyumu, performans, verimlilik artışı sağlanır. Bu çerçevede kalite çemberleri, “çalışanların yaptıkları işle ilgili çeşitli problemlerin kaynaklarını ve sebeplerini, birlikte çalışarak ve periyodik toplantılar yaparak araştıran ve çözen, ayrıca tepe yönetimine rapor eden gönüllü kişilerden oluşan gruplardır.” diye de tanımlanabilir.(Dinçer,1992,ss:182 ) kalite çemberleri, çalışanların aidiyet duygularını geliştirmekle beraber üretim sürecindeki karar verme sorumluluğunu da üstlenir. Zaten aidiyet duygusunu da bu sorumluluk yaratır. Bu durum motivasyonu açığa çıkarır. Oluşan bu olumlu hava müşterilerin de üretilen mal veya hizmetten tatmin olmalarını beraberinde getirir. Artan rekabet şartlarında firmaların rekabet etme gücü de bu şekilde artmış olacaktır.(Atilla,1999,ss:24-27) Tasarım Kalitesi ve Müşteri Tatmini Bir firmanın hareket alanı; tedarikçiler, müşteriler, yatırımcılar, iş görenler ve toplumdur. Firma, bu hareket alanı içerisinde müşterilerinin gereksinimlerini karşılamaya çalışır. Zaten bir firmanın en önemli hedefi müşterilerinin tatminidir. (Gitlow,1989,ss:12) Firmanın hareket alanının bir ucu müşterilerinin tatmini iken diğer bir ucu da tedarikçileridir. Müşterilerin gereksinimlerinin tam olarak tespit edilmesiyle ilgili olarak firmalar mutlaka araştırma çalışmaları yürütmelidir. Araştırma çalışmalarının sonucunda tedarikçi firmalarla beraber iş birliği çerçevesinde müşterilerinin gereksinimlerini karşılamaya yönelik ürün geliştirmek müşteri tatminini sağlayabilmektedir. Bu süreçte de kalite göz ardı edilmemelidir. Bu noktada Tasarım Kalitesi ön plana çıkmaktadır. Tasarım kalitesi; müşteri araştırmaları, hizmet ve satış ziyaretleri ile başlar ve müşteri tatminini sağlayan ürün veya hizmetin sunulması ile devam eder. Burada önem kazanan nokta sürekli iyileşme ve gelişme olmaktadır. Kaizen kavramı bu bağlamda önemlidir. Bir firmanın ürün ve hizmetlerini sürekli ve sonsuz olarak geliştirebilmesi, müşteri araştırmaları ve satış/hizmet analizlerinin düzgün bir biçimde gerçekleştirilmesiyle direk alakalıdır. Satış/hizmet analizleri, satış sırasında müşterilerden toplanan ve müşterinin bugünkü ve yarınki gereksinimlerini içeren verilerin toplanması ve belirli bir sistematik içerisinde değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme sonucunda üretilen malın veya hizmetin müşteri gereksinimlerini sağlaması gereklidir.(Şimşek,2000,ss:54-55) Sonuç Japon yönetim ve üretim sistemlerinde kullanılan kavramların uygulamasında ana sorunlardan bir tanesi de iş hayatında kullanılan ve yukarıda anlatılmaya çalışılan kavramların karmaşıklığıdır. Bu sistemin ana noktası, çalışanların üretim kararlarında daha etkin hale gelmesi ve bu etkinliğin bireysel değil de grup bazında gerçekleşmesi ve üretim sürecinde hammadde temininden nihai malın çıkışına kadar olan süreçte işin daha basitleştirilerek stok maliyetinden ve karmaşıklığından sıyrılarak hem zaman hem de gereksiz israftan kurtuluşun sağlanmasından ibarettir. Bu şekilde verimlilik, kalite, müşteri tatmini gibi konularda iyileşme gerçekleştirilerek artan rekabet ortamında rekabet gücü artırılabilecektir. Kaynakça 1. ACAR, Nesime, Tam Zamanında Üretim, Verimlilik Dergisi, Cilt 19, Sayı:1 2. ATİLLA, Mustafa, Standart Dergisi, Sayı 449, Mayıs 1999, Ankara 3. DİNÇER, Ömer, Örgüt Geliştirme, Timaş Yayınları, İstanbul, 1992 4. GİTLOW, H. S., Tools and Methods for the Improvement of Quality, Irwın, Homewood, II., 1989 5. ŞİMŞEK, Muhittin; Standart Dergisi, Sayı:464, Ağustos 2000, Ankara 6. TANIŞ, Veysel Naci, Maliyet Muhasebesi Açısından Sıfır Stokla Üretim Sistemi, Verimlilik Dergisi, 1992/4 7. TAVMERGEN, İge Pınar, Standart Dergisi, Sayı 438, Haziran 1998, Ankara
(Yazar: Barış Koyuncu)
Tarihi belirlenmiş eğitim programlarımıza hızlı erişim için lutfen tıklayınız :